MAZBUT VAKIF BAHANE!
Zübeyde Erdoğan Çelikkın
Mazbut vakıflar Osmanlı Devleti döneminde kurulmuş olup vakıf senedine göre atanabilecek mütevellisi kalmadığından Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) tarafından yönetilen vakıflardır. DGM’nin en yüksek organı olan Vakıflar Meclisi oldukça büyük bir malvarlığına sahip bu vakıfların her türlü gelir getirici ve kültür varlıklarını satmaya, başka bir şeyle değiştirmeye, devretmeye, başka kişi ve kurumlara tahsis etmeye yetkilidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara geldikten sonra değiştirmek istediği ilk yasalardan biri 1935 yılından beri yürürlükte olan Vakıflar Yasası oldu. İlk girişim 2006 tarihli bir yasaydı; ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosuna takıldı. Sezer’in görev süresini tamamlamasından sonra yasa yeniden gündeme geldi. 2008 yılında 5737 sayılı yasa kabul edildi ve Resmî Gazete’nde yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasa gerçekten çok önemliydi. Cemaat vakıflarının ekonomik olarak güçlenmesine yol açtığı gibi Osmanlı döneminden kalan vakıfları yeniden canlandırıyor ve bu bahaneyle merkezi ve yerel yönetimlerce kamu hizmetlerine tahsis edilen birçok taşınmazın ilgili mazbut vakıf adına tapuya tescil edilerek özel mülk eştirilmesinin yolu açılıyordu. Yani kamu hizmetleri için kullanılan birçok taşınmaz artık yöneticisi kalmamış, her türlü yönetim hakkı VGM geçmiş bulunan mazbut vakıflarına tescil yoluyla doğrudan doğruya siyaset-idarenin eline teslim edilmiş oluyordu.
2008 tarihli yasanın 30. maddesindeki “Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.” hükmü uyarınca 2008-2021 döneminde 1014 taşınmaz mazbut vakfı adına tescil edilerek VGM kullanımına bırakılmıştır (1). Gezi Parkı başta olmak üzere Galata Kulesi, Şişli Etfal Hastanesi ve Selimiye Kışlası gibi birçok taşınmaz mazbut vakıflara ait denilerek ilgili vakıf adına tescil edilmiştir. Bu uygulamadan cemaat vakıfları da yararlanmış ve 2018 yılı itibariyle 1084 adet taşınmaz, Lozan Antlaşması’nda sayılan Ermeni, Rum ve Yahudi vakıfları yanında 1984 yılında tanınan Bulgar Esrarlıyı ve Süryani vakıfları adına tescil edilmiştir (2). Son yıllara ait veriler VGM resmî sitesinde ve faaliyet raporlarında yer almamıştır.
Belediye, köy veya merkezi yönetime ait olup kamu hizmetleri için kullanılan taşınmazlar mazbut vakıf adına tescil edilmekte ve yasanın 12. maddesinin “Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait akar mallar ile hakların daha yararlı olanları ile değiştirilmesine, paraya çevrilmesine veya değerlendirilmesine Meclis yetkilidir.” hükmüne dayanılarak VGM tarafından, imar durumu değiştirilerek ihaleyle kat karşılığı inşaat yaptırılmakta ve mülkiyeti büyük ölçüde özelleştirilmektedir. VGM’nin en son açıkladığı verilere göre 2002-2021 döneminde 808 adet taşınmaz kat karşılığı daire, dükkân, büro ve villa olarak inşa edilmek üzere ihale edilmiş ve 6595 birim taşınmaz VGM adına tescil edilmiştir. Ancak toplam kaç birim taşınmaz üretildiği açıklanmamıştır(3). 2013 yılında, Sultan Bayezit Vakfı adına tescil edilen Gezi Parkı (4) da yerine
yapılmak istenen Topçu Kışlası görünümlü alışveriş merkezi yoluyla kamusal alan olmaktan çıkarılacak ve özel mülkleştirilecekti. Can kayıplarına da yol açan büyük eylemlerle bu işlem engellenmişti. Ancak bugünlerde Taksim Gezi Parkı’nın ticari işletme vasfıyla kullanılması için VGM tarafından yeniden ihale açtığı anlaşılmaktadır(5). 2024 yılında ise İstanbul’da Ömerli Barajı havzası mazbut Melek Mehmed Paşa Vakfı’na ait olduğu gerekçesiyle Vakıflar Meclisi tarafından yapılaşmaya açılmak istendi. Vakıflar Meclisi yapılaşma oranının 250 kat artırılması ve 324 bin metrekarelik inşaat alanı yaratılarak “yapım ve onarım karşılığı kiralama” yoluyla alışveriş merkezi, macera park, otomobil müzesi ve eğlence merkezi yapımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmuştu (6); ancak proje İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nce durdurulmuştur (7). Mahkeme kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan en önemli su havzası şimdilik kurtarılmıştır.
Son zamanlarda yine mazbut vakfı adına tescil edilen ve halihazırda belediye hizmetlerine tahsis edilmiş bir taşınmazın özel mülkleştirilmesi ile karşı karşıya kaldık. Vakıflar Meclisi kararıyla Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde, içinde Moda Camisi, çocuk parkı, otopark, muhtarlık binası, aile sağlık merkezi, belediye sabit pazarı, temizlik işleri hizmet binası ve 112 istasyonunun bulunduğu 12 bin metrekarelik bir taşınmaza kat karşılığı lüks konut yapımı için ihale açılmıştır. Söz konusu taşınmazın 2008 tarihli yasadan sonra mazbut Ali Osman Hüseyin Vakfı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu tescil işlemleri ile ilgili Kadıköy Belediyesi’nin dava açıp açmadığı bilinmemekle birlikte bazı taşınmazlar için açılan davalardan sonuç
alınamamıştır (8). Kent merkezindeki bu taşınmaz için VGM tarafından 11 Eylül 2025 tarihinde ihale yapılacağı duyurulmuştur. İhale şartnamesine göre dört bloktan oluşan lüks bir site yapılacak ve buradan 4+1 odalı toplam 50 daire ve 10 bin lira vakfın hesabına geçecektir. İhale sonucunda mazbut vakıf adına kaydedilecek daire numaralarından, en az 24’er daire olmak üzere toplam 96 daire yapılacağı anlaşılmaktadır. VGM’nin bu ihalesiyle 3. derece arkeolojik SİT alanı olarak tescil edilen ve içinde tescilli ağaçlar bulunan bu taşınmaz açıkça rant için peşkeş çekilmekte ve kamusal hizmetler gözden çıkarılmaktadır (9).
Kadıköy’de imara açılması planlanan bu taşınmaz aynı zamanda deprem toplanma alanıdır. Bölgenin korunması için mahalleliler hukuksal mücadeleyle birlikte çeşitli eylemlere de yönelmiştir. Mahalleli bir gösteri düzenlemiş ve ihalenin iptali için VGM’ye vermek üzere imza toplamaya başlamıştır. Mimarlar Odası, mahalle muhtarları ve Kadıköy Kent Dayanışması forum düzenlemiştir (10). Eylül ayında Moda bostanında düzenlenen piknikle bir araya gelen mahalleliler alanda inşaat yapılmasına izin vermeyeceklerini vurgulamaktadır (11). Kadıköy Belediyesi de mahallelilerin eylemlerini desteklemekte ve ihalenin iptali için dava açacağını belirtmektedir (12).
Belediyeler veya diğer kamu kurumları tarafından kamu hizmetlerine tahsis edilen bu taşınmazların talanı ve özel mülke dönüştürülmesi için 2008 tarihli yasa yetersiz kalmış olmalı ki son zamanlarda yasada yeniden değişiklik gündeme getirilmiştir. AKP milletvekilleri tarafından 10 Ekim 2025 tarihinde Meclis’e sunulan yasa teklifiyle (13) yasanın 30. maddesi genişletilerek Hazine, belediye, özel idare ve köy tüzel kişiliklerine geçmiş kültür varlıkları yanında “diğer kamu tüzel kişiliklerine, bunların iktisadi işletme, müessese ve bağlı ortaklıklarına geçmiş kültür varlıklarının” da mazbut vakfı adına tescili amaçlanmaktadır. Yani değişiklikle belediye, özel idare, köy tüzelkişilikleri ve diğer kamu tüzel kişiliklerinin iktisadi işletme, müessese ve bağlı ortaklıklarına geçmiş kültür varlıkları da hedeflenmektedir. Basında yer alan haberlerden bu değişiklikle belediye şirketlerine ait kültür varlıklarının mazbut vakıf bahanesiyle VGM tarafından ihaleyle özel mülkleştirileceği anlaşılmaktadır. Üstelik eklenen ikinci fıkra ile “mevcut olup olmadıklarına bakılmaksızın vakıf kaynaklarından inşa edilmiş, onarılmış veya ilaveler yapılarak katkı sağlanmış vakıf kültür varlıkları vakıf yoluyla meydana gelmiş sayılır” denilmekte ve VGM’nin tasarrufuna bırakılacak taşınmazlar neredeyse sınırsız hale getirilmektedir. Vakıf kültür varlığı mevcut olmasa bile “bir zamanlar bu taşınmaz üzerinde bir cami vardı” veya “… kültür varlığı mazbut vakfın kaynağıyla onarılmıştı” gibi iddialarla, üzerinde herhangi bir kültür varlığı bulunmayan taşınmazlar dahi mazbut vakıf adına tescil edilerek VGM’nin kullanımına bırakılabilecektir. Bu hüküm taşınmazların esasen rant ve özel mülkleştirme amacıyla devrinin amaçlandığını ortaya koymaktadır. Bu değişiklikle özellikle iktidarın kaybettiği büyükşehir belediyelerine bağlı şirketlerin sahip olduğu kültür varlıklarının hedeflendiği anlaşılmaktadır.
Yasa teklifinin diğer bir maddesi ile eski vakıfların yönetimi için Genel Müdürlüğün aldığı yönetim payının vakfın gayrisafi gelirinin yüzde 20’sinden yüzde 40’ına çıkarılması hedeflenmektedir. “Ecdat yadigarı” söylemini dilinden düşürmeyenler mazbut vakıf gayrisafi gelirlerinin neredeyse yarısını siyaset-idarenin kullanımına bırakmakta ve vakıfların senetlerinde yazılı amaçları gerçekleştirecek gelirlerini tamamen kaybetmesine ve dolayısıyla tasfiye olmalarına yol açılmaktadır. Aslında olan biten şey, varlık nedeni vakıfların selametini ve mülklerinin kamu yararına kullanılmasını sağlamak olan VGM’nin tasfiyesidir. Çünkü esasen VGM’ye eski vakıf taşınmazlarını önce bünyesine katıp sonra özel mülkleştirmesi yoluyla varlık amacının tam tersine görevler yüklenmektedir. Böylece yüzyıllarca topluma mal edilen büyük miras, merkezi ve yerel yönetimler dahil devletin maddi varlığı piyasaya transfer edilmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında belediyeler ve kamu kurumları ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında çeşitli taşınmazlarla ilgili, yazışmalara da konu olmuş çekişmeler yaşanmıştır. Örneğin Cumhuriyet dönemi arşivinde 1933 tarihli bir yazıda İstanbul Belediyesi’nin istimlak ettiği vakıf arazileri ve kabristan yerleriyle ilgili VGM ile Belediye arasındaki anlaşmazlıklara dair yazışmalar bulunmaktadır (14). Ancak bugün yaşanılanın aksine, çekişme, Cumhuriyet kadrolarının eski vakıflara ait taşınmazları okul, hastane, su havzaları, mezarlıklar, parklar ve pazar yerleri gibi kamu hizmetleri için kullanmak istemelerinden kaynaklanıyordu. Cumhuriyet kadroları eğitim, sağlık, kentleşme gibi kamu hizmetlerini yaygınlaştırmak için eldeki tüm imkânları değerlendirme çabasındaydı. Bugün yapılanlar ise kamusal olan her şeyin tasfiyesi ve özel mülkiyete dönüştürülmesidir. Ülke kaynaklarının toplum yararına kullanılması için yurttaşlık bilinciyle Cumhuriyetin yeniden kazanılması mücadelesi yükseltilmelidir.
*YAYED Bülten 7’de yayımlanmıştır.
Kaynaklar/Notlar
(1) Veryansın Tv (2021). https://www.veryansintv.com/gezi-parki-kararinda-yildirim-beyazit-gerekcesi-istanbulungozdesi-1014-tasinmaz-daha-var Erişim tarihi 3.10.2025.
(2) Vakıflar Genel Müdürlüğü (t.y). https://www.vgm.gov.tr/vakiflarimiz/vakiflarimiz/cemaat-vakiflari. Erişim tarihi 3.10.2025.
(3) Vakıflar Genel Müdürlüğü (t.y).https://www.vgm.gov.tr/faaliyetler/yatirimlar/kat-karsiligi. Erişim tarihi 3.10. 2025
(4) Veryansın Tv. (2021).
(5) https://halktv.com.tr/siyaset/gezi-parki-ihaleye-cikti-ibbden-alinarak-vakiflara-devredilmisti-980412h Erişim tarihi 17.10.2025
(6) Cengiz Anıl Bölükbaş .(2024). https://t24.com.tr/haber/omerli-havzasi-nda-rant-adimi-vakiflar-genelmudurlugu-formula-1-pisti-arazisinde-emsal-artisi-talep-etti,1204230ysclid=mg9impf5wk84185809. Erişim tarihi 6.10.2025.
(7) https://www.cumhuriyet.com.tr/cevre/istanbuldaki-en-buyuk-su-havzasi-olan-omerli-baraji-havzasini-imara2305103?ysclid=mgantz0a8u933742420. Erişim tarihi 6.10.2025.
(8) Yargıtay 1. Dairesi tarafından görülen 2015/6499 E. sayılı dosya 26.11.2015 tarih ve 13676 K. nolu kararla, 2018/1356 E. sayılı dosya 11.4.2018 tarih ve 8922 K. nolu kararla, 2018/2059 sayılı dosya 8.7.2020 tarih ve 3575 K. nolu kararla, 2018/8417 E. sayılı dosya 11.2.2021 tarih ve 1163 K. nolu kararla Vakıflar Genel Müdürlüğü lehine sonuçlanmıştır.
(9) Bahadır Özgür. (2025). https://halktv.com.tr/makale/ihale-sartnamesi-skandal-modadaki-milyarlik-vakifarazisi-kime-peskes-cekilecek-968262?ysclid=mf3sjkdpwc498927952. Erişim Tarihi 6.10.2025.
(10) https://haber.sol.org.tr/haber/caferaga-halki-rant-planina-karsi-ayakta-mahalle-bizim-burasi-kamununvazgecmiyoruz-401080. Erişim Tarihi 6.10.2025.
(11) https://www.odatv.com/guncel/kadikoy-caferagada-son-yesil-alan-tepkisi-buyuyor120115973?ysclid=mgfj79gdbo967823197. Erişim Tarihi 6.10.2025.
(12) https://kisadalga.net/haber/gundem/kadikoy-belediyesi-moda-bostaninin-yapilasmaya-acilmasiniengellemek-icin-dava-acti-132334?ysclid=mgfjyzj0nn660692395. Erişim Tarihi 6.10.2025
(13) https://cdn.tbmm.gov.tr/KKBSPublicFile/D28/Y4/T2/WebOnergeMetni/f060d17a-2aca-4867-aa02-
aa1e71eb946f.pdf. Erişim tarihi 11.10.2025.
(14) Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivi. Yer : 30-10-0-0 / 190 – 301 – 5. Tarih : 30.12.1933
Yorum gönder